Arıcılık,
çeşitli tarım kolları ile birlikte uyumlu bir şekilde yürütülebilen ve toprağa
bağlı kalınmaksızın yapılabilen bir yetiştiricilik koludur. Birçok bitki
üretimi, arıcılık ile birlikte ve karşılıklı yarar sağlayarak sürdürülebilir.
Deniz seviyesinden binlerce metre yüksek yaylalara kadar, bitki ve çiçeğin
bulunduğu her yerde arıcılık yapılabilir. Ülkemizde çiçeklenme zamanlarının
hemen hemen bütün yıla yayılmış olması, kovan üretimi için gerekli kerestenin
yeterli miktarda bulunması, arıya ve ürünü olan bala geleneksel bir önem
verilmesi, arıcılığa aktarılabilecek iş gücünün bulunması, önemli bir yatırım
gerektirmemesi ve toprağa bağlı kalınmaksızın yapılabilmesi, arıcılığın önemini
gittikçe arttırmaktadır. Türkiye kovan sayısı, bal ve balmumu üretimi
bakımından birçok ülkeden ileri durumdadır. Ayrıca üretilen ballar dünyanın en
kaliteli balları arasındadır. Ancak kovan başına üretim miktarı oldukça düşük
ve dünya ortalamasının gerisindedir. Arıların tozlanma yoluyla sağladıkları
ürünün değeri bal ve balmumu üreterek sağladıklarının 10-20 katı kadar daha
fazladır. Bu nedenle meyve bahçesi sahipleri ile tohumluk bitki yetiştirenler
tarla ve bahçelerinde bal arısı kovanları bulundurmalıdırlar. Aydın
ili de bal nektarı salgılayan bitkiler yönünden hayli zengindir. Bitki
çeşitliliği yanında iklim bakımından da bal üretimine uygun bir ildir.
Bilindiği gibi bal üretimi için bitki ne kadar gerekli ise, bitkilerin
salgıladığı nektarı arıların alabilmesi de o kadar önemlidir. Bu da uygun hava
sıcaklığı ve nem oranına bağlıdır. İlimiz, arı kapasitesi ve arıcı sayısı
bakımından ilk sıralarda yer alır.
KARABAŞ OTU (Lavandula stoechas): Bu bitkinin yaklaşık 120 türü
ülkemizde doğal olarak yetişmektedir. Çok yıllık bir bitkidir. Karabaş otunun
boyu 30-
Kış ve bahar yağmurlarının bol olduğu yıllarda ocak ayından
itibaren yeşermeye başlayan karabaş otu, Nisan ayının başında çiçek açmaya
başlar ve çiçekler Mayıs ayının sonuna kadar devam eder. Karabaş otu,
çoğunlukla kırmızıya çalan mor çiçek açmakla birlikte, çok nadir olarak beyaz
çiçek açtığı da görülmektedir. Arılar, bal nektarını çiçek başının etrafında
dizilen siyah gözeneklerden alır. Karabaş otu balı, hafif kırmızımtırak, hoş
kokulu, dudaklardan başlayarak genize kadar bütün ağız içini nane ferahlığı ile
dolduran çok kaliteli, az bulunan bir baldır.
Hasat mevsimi bölgemizde arı üretim mevsimi olması, iklim
koşulları ve bitki yoğunluğunun çok sınırlı olması bu kaliteli balın istenilen
düzeyde hasat edilmesini engellemektedir. Karabaş otu balı, çoğunlukla hayıt
balı ile karışmış olarak hasat edilebilmektedir. Bu bitkinin hastalıklara karşı
olumlu etkisinin her geçen gün daha iyi bilinmesi, karabaş otunun aktarlarda
satışını arttıracaktır. Bu durum, karabaş otunun çiçeklenme döneminde
toplanmasını, dolayısıyla arıların, bu nadide bitkiden bal özü toplamasını
engelleyecektir. Şimdiden tedbir alarak bu bitkinin hasadının bal özü veren mor
keseciklerin dökülmesinden sonra yapılması, çok yıllıklı bir bitki olası
sebebiyle kökünden değil de filizlerinden koparılması gerekmektedir. Orman idarelerimiz,
yeni oluşturdukları orman dikim alanlarında mevcut Karabaş otlarına mümkün
olduğunca az zarar verecek bir yöntem uygulamalı, hatta çok iyi erozyon
önleyici olan bu bitkiyi, yeni ekim sahalarında yetiştirme yoluna gitmelidir. Ülkemizde Kırklareli, İstanbul, Bolu,
Kastamonu, Amasya, Giresun, Rize ve Erzurum illerinde doğal olarak yetişir. Ülkemizin değişik yörelerinde
yetişen karabaş otu(yöresel adıyla KARGAN), ilimizin Çine, Karpuzlu ve Koçarlı
ilçelerinde doğal.olarak.bulunmaktadır.ÖzellikleAkçaabat,Umcular,Tekeler,Yağşılar,Ömerler,Karacaören,Zeytinköy….Karabaş
otunun yoğun olarak yetiştiği yörelerimizin başında gelmektedir
KARABAŞ OTU BİTKİSİNİN
İYİ GELDİĞİ BAZI HASTALIKLAR:
Karabaş otu, cilt, üriner sistem, kalp ve dolaşım sistemi,
solunum sistemi hastalıklarında kullanılan bir bitkidir. Aktarlar bu bitkinin
çiçeklerini yüksek tansiyonu düşürücü, ağrı kesici, balgam sökücü… gibi
özellikleri nedeniyle satmaktadır.
HAYIT(Vitex
Agnus-Castus):
Akdeniz ikliminde yetişen bir bitkidir. Ülkemizde Akdeniz ve
Ege bölgelerinde görülmekle beraber, Çine, Karpuzlu ve Koçarlı ilçelerimizde
bal üretimine uygun yoğunlukta yetiştirmektedir. Yaprakları, parmakları açık
bir ele benzediğinden halk arasında ‘’beş parmak otu’’ da denen hayıt, Haziran
ve Temmuz aylarında çiçek açar. Mor ve beyaz çiçekleri her dalda beşer filiz
etrafında kümelenmiştir. Hayıt, çiçek açmadan Mayıs sonu ile Haziran ayı
başında yağan yağmura bölgemizde ‘’hayıt basan yağmuru’’ denmektedir. Hayıt
basan yağmurlarının yağdığı, diğer iklim şartlarının da uygun olduğu yıllarda,
ilimizde 40-50 ton civarında hayıt balı hasat edildiği tahmin edilmektedir. Arılar,
bölgemizde gün dönümünden sonra hayıt bitkisinden bal özü almaya başlar. Hayıt
balı, ilk hasat edildiğinde gayet berrak ve çok hafif kırmızıya çalan sarı
renklidir. Ancak, zaman geçtikçe rengi, koyulaşmakta altı ay sonra siyaha yakın
koyu kırmızı bir renk almaktadır. Araştırmalar, balın kansere karşı doğal bir
koruyucu olduğunu, özellikle koyu renkli ballarda anti kanserojen özelliklerin
daha fazla bulunduğu ortaya koymuştur. Hayıt balı, bu bakımından da dikkatle
incelenmesi gereken bir baldır. Bu bitkinin balı, hoş kokulu, nispeten geç
kristalize olan, son derece kaliteli bir baldır. Yuttuktan sonra damakta hayıt
bitkisinin özelliği olan hafif buruk bir tat bırakır.
İlimizde çok iyi bilinen bu bal, ne yazık ki hak ettiği
değeri bulacak kadar tanıtılamamıştır. Oysa hayıt balı, en kaliteli, en meşhur
ve en pahalı ballarla yarışacak kadar, hatta onlardan da üstün bir baldır.
Aydın ili Karpuzlu, Çine, Yenipazar, Koçarlı, Nazilli, Bozdoğan, Karacasu ilçelerinde
ağırlıklı olmak üzere bütün Aydın İli genelinde hayıt görülür.
HAYIT BİTKİSİNİN İYİ GELDİĞİ BAZI HASTALIKLAR:
HİPPOCRATES’ten bu yana hayıt bitkisi, tıpta tedavi amacıyla
kullanılmaktadır. Meyveleri halk arasında idrar arttırıcı, gaz
söktürücü ve yatıştırıcı olarak da kullanılmaktadır. Meyve veya yaprak tozu,
yünlü kumaşları güvelere karşı korumada kullanılabilmektedir. Kadın hastalıkları
başta olmak üzere ateş
düşürücü, idrar
söktürücü, ağrı dindirici vb. gibi birçok hastalığa iyi geldiği kaynaklarda belirtilmektedir.
Hayıt bitkisinin, pek çok hormon dengesinden sorumlu olan HİPOFİZ bezi üzerinde
olumlu etkileri vardır. İşte hayıt, erkeklerde testosteron, kadınlarda östrojen
hormonlarını dengeler. Bu hormonların fazla veya eksikliğinin neden olduğu
olumsuzlukları giderir. Mesela, gençlerde akne(sivilce); kadınlarda kıllanma
gibi hormonal bozuklukların tedavisinde de kullanılmaktadır. Pek çok kadının
korkulu rüyası olan menopoz dönemi olumsuzluklarına karşı hayıt bitkisi doğal,
yan etkisiz bir yardımcıdır. Unutulmaması gereken bir husus var; bal bir gıdadır,
ilaç değil. Şifadır. Devamlı tüketildiğinde vücut direncini artırır, hastalıklara
karşı korur.
ÖNERİLER
Hayıt balının daha iyi tanıtılmasına gayret edilmeli,
gerekirse tescil edilmelidir. Nektar salgılaması ve arıların onu toplaması
bizim yöremize has bir özellik gibi gözüküyor. Diğer ballardan ayrıldığı
özellikleri bilimsel olarak incelenmelidir. Hayıt bitkisinin, sepet örme,
yakacak olarak vb. kullanılmasının önüne geçilmelidir. Erozyona karşı bu bitki
yaygınlaştırılmalıdır. Hayıt ve Karabaş otunun alternatif tıpta kullanılan
bitkiler olduğunu şunun için belirtiyoruz. Bilindiği gibi arılar, değişik
bitkilerden bal özü toplar. Bu nedenle balda toplandığı bitkinin özellikleri
vardır. Karabaş ve hayıt balları bu bakımdan çok özel ballardır.
HAZIRLAYAN
AYDIN İLİ ARI YETİŞTİRİCİLERİ BİRLİĞİ
BAŞKANI
ZEKİ ALTIN
ANADOLU İZLENİMLERİ DERGİ-2014
ARICI DÜNYASI DERGİ-2006
ARI YETİŞTİRİCİLİĞİ TAR-GET TARIM TEKNOLOJİLERİ